MEIKOM-iClean H bulaşık makinesi ile Harley-Davidson'ın ortak noktası nedir? Her ikisinin de paslanmaz çelik boruları Mark Krämer'in yüzünü güldürüyor! Vaihingen an der Enz şehrinde bulunan Krautter Şarküteri'nin motosiklet tutkunu genel müdürü Mark Krämer, motosikletinin benzin ve yağ hortumlarının çok çabuk eskimesinden bıkmış. Bu yüzden hortumları paslanmaz çelikle kaplattırmaya karar vermiş. Krämer, MEIKO'nun yeni nesil M-iClean H giyotin tip bulaşık makinesini bulaşıkhaneye kurdurduğunda yine paslanmaz çelik borular görünce adeta bir dejavu yaşamış. Krämer, kendi tecrübeleri doğrultusunda şöyle diyor:
"Makinenin bu özelliği dikkate alındığında, uzun ömürlü olacağına dair bize güven veriyor."
Yeni nesil ekipmanlar ve çalışanlarına yaptığı yatırımlar sayesinde oluşturduğu güvenilir ekibi, şarküterinin, her geçen gün catering işini daha da geliştirerek büyümesini sağlıyor. Bölgedeki büyük otomotiv şirketleri, işletmenin sunduğu lezzet, servis ve profesyonelliği tercih ediyor. Mark Krämer'in belirttiğine göre altı ay içinde 15.000 kişiye yemek hizmeti sunulmuş. Bu rakam sadece otomotiv şirketlerindeki çalışanlardan oluşmuyor. Öğrenciler, şarap evleri, firmalar, huzurevlerindeki "doğum günü çocukları" ve Vaihingen alışveriş caddesinin girişinde yer alan şarküterinin misafirleri, Mark Krämer ve ekibinin sunduğu bu lezzetler karşısında kayıtsız kalamıyor.
Nikolette Boorbas ise Krautter Şarküteri'nin mutfağındaM-iClean H kullanılmaya başlandığından beri çok mutlu. Sadece 1 dakika gibi kısa bir sürede bulaşıkları yıkayan makineyle işler artık çok daha hızlı ilerlerken, makinenin buharı da büyük ölçüde makinenin içinde tutuluyor ve makinenin kapağını açma-kapama zahmeti ortadan kalkıyor. Nikolette Boorbas, M-iClean H'i beğenip beğenmediği sorusuna, makineden asla vazgeçmeyeceğini söyleyerek yanıt veriyor.
1950'li yıllarda Mark Krämer'in eşi Christiane'nin ailesi tarafından kurulan şarküteride otomatik kapak özelliği, Mark ve eşinin de takdirini kazanmış durumda. Mark Krämer, eski makinenin kapağı sürekli yamuk şekilde açıldığı için kapak kolunun kırıldığını da belirtiyor. Kapağın genelde hatalı açılması MEIKO mühendislerinin de farkettiği bir problemdi ve bu nedenle yeni nesil makinelerde, kumanda ekranı makinenin ön yüzüne değil, yan tarafına yerleştirildi. Çünkü genel olarak bakıldığında, kullanıcı personel daha çok makinenin yan tarafında vakit geçiriyor.
Eski modeller genellikle yandan tek elle açılıyordu ve bu da kesinlikle ergonomik değildi. Otomatik kapağın mükemmel bir fikir olduğunu ifade eden Christiane Krämer, bu teknolojinin günlük işleyişe önemli bir katkı sağladığını belirtiyor.